Evrenin Bilinen En Büyük Kara Deliği TON 618 Nedir?

Uzaya baktığımızda devasa galaksiler, parlak yıldızlar ve sonsuz bir boşluk görürüz. Ancak bu boşluğun derinliklerinde, insan zihninin sınırlarını zorlayan, fizik kurallarını altüst eden öyle bir 'şey' var ki, bilim insanları ona sadece 'kara delik' demeye çekiniyor. TON 618, evrende bugüne kadar keşfedilmiş en büyük tekil cisimlerden biri. O, bir ultramasif kara delik.

Canes Venatici (Av Köpekleri) takımyıldızında, bizden yaklaşık 10.4 milyar ışık yılı uzakta yer alan bu kozmik dev, sadece boyutlarıyla değil, yaydığı inanılmaz enerjiyle de astronomi dünyasının en büyük gizemlerinden biri olmaya devam ediyor.

Rakamların Anlamsız Kaldığı Bir Büyüklük

TON 618'i anlamak için önce kendi Güneşimizden yola çıkalım. Güneş, Dünya'nın içine 1.3 milyon tane sığabileceği kadar büyüktür. Samanyolu Galaksisi'nin merkezindeki dev kara delik (Sagittarius A*), Güneş'ten yaklaşık 4 milyon kat daha ağırdır. Kulağa devasa geliyor değil mi?

Ancak TON 618'in yanında bu rakamlar birer hiçtir. Çünkü TON 618, Güneş'ten tam 66 milyar kat daha ağırdır.

Bu kütleyi zihinde canlandırmak neredeyse imkansızdır. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse; Samanyolu Galaksisi'ndeki tüm yıldızların (yaklaşık 200 milyar yıldız) toplam kütlesine kafa tutabilecek kadar yoğun ve ağırdır.

Güneş Sistemi'ni Yutan Karanlık: Olay Ufku

Bir kara deliğin 'geri dönüşü olmayan noktasına' Olay Ufku (Event Horizon) denir. Eğer TON 618'i alıp Güneş'in yerine koysaydık ne olurdu?

Merkür, Dünya, Mars, Jüpiter... Hepsi anında yok olurdu.

Hatta Güneş Sistemi'nin en ucundaki Plüton ve ötesindeki Kuiper Kuşağı bile bu kara deliğin midesine inerdi.

TON 618'in çapı yaklaşık 390 milyar kilometredir. Bu, Güneş ile Plüton arasındaki mesafenin tam 40 katıdır. Yani içine 40 tane Güneş Sistemi'ni yan yana sığdırabilirsiniz.

Bir ışık ışınının, bu kara deliğin bir ucundan diğer ucuna gitmesi haftalar sürer. Oysa ışık, Dünya'nın çevresini saniyede 7 kez dolaşabilir.

Sadece Karanlık Değil 'Evrenin En Parlak Feneri'

TON 618 teknik olarak sadece bir kara delik değil, aynı zamanda bir Kuasardır (Quasar). Yani etrafında dönen gaz ve toz bulutlarını o kadar hızlı ve vahşice yutar ki, bu maddeler sürtünmeden dolayı inanılmaz derecede ısınır ve parlar.

Bu parlama o kadar güçlüdür ki, TON 618 tek başına, içinde trilyonlarca yıldız barındıran Samanyolu Galaksisi'nden 140 trilyon kat daha parlaktır. Eğer bu cisim bize 10 milyar ışık yılı uzakta değil de daha yakın olsaydı, gece gökyüzünde Güneş kadar parlak görünebilirdi ve Dünya üzerindeki yaşamı radyasyonla yok ederdi.

Zamanın Başlangıcından Geliyor

Bilim insanlarını asıl şaşırtan şey, evrenin bu kadar erken bir döneminde (Büyük Patlama'dan sadece 3-4 milyar yıl sonra) bir kara deliğin nasıl bu kadar büyüyebildiğidir. Normal şartlarda kara deliklerin bu boyuta ulaşması için çok daha uzun süre 'beslenmesi' gerekir. TON 618, modern astrofiziğin kara delik evrimi teorilerini yeniden gözden geçirmesine neden olan bir anomalidir.

O, evrenin karanlık çağlarından bize bakan, zamanın ve mekanın büküldüğü, ışığın bile kaçamadığı mutlak bir güç abidesidir.