Erken Yaşta Telefon Kullanımı Çocuk Gelişimini Tehlikeye Atıyor

Erken Yaşta Telefon Kullanımı Çocuk Gelişimini Tehlikeye Atıyor

Dijital çağın giderek hızlandığı günümüzde, çocukların akıllı telefonlar ve tabletlerle erken yaşta tanışmaları, gelişim süreçlerinde ciddi riskler barındırıyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden Doç. Dr. Yaşar Barut, çocukların 0-6 yaş döneminde dijital cihazların olumsuz etkileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Zihinsel ve Duygusal Gelişim Tehlikede

Çocukların beyin gelişiminin en hızlı olduğu erken yıllar, deneyimsel öğrenme ve sosyal etkileşimlerle zenginleştirilmelidir. Barut, "Bu dönemde telefon gibi pasif ekranlar, dil ve duygu gelişiminde gecikmelere yol açar. Çocukların sosyal becerilerinin gelişmesi için aktif etkileşim gereklidir," şeklinde uyardı.

Dijital Cihazların Uzun Süreli Kullanımı ve Riskler

Telefon ve tablet gibi cihazların uzun süreli kullanımı, çocuklarda dikkat eksikliği, uyku bozuklukları ve sosyal beceri zayıflamaları gibi sorunları beraberinde getirebilir. Dr. Barut, özellikle hızlı görsel geçişlerin dikkat süresini kısalttığını ifade etti.

• Dikkat eksikliği ve hiperaktivite riskleri
• Uyku problemleri: Mavi ışık etkisi
• Sosyal ipuçlarını okuyamama

Teknolojiyi Sakinleştirici Olarak Kullanmanın Tehlikeleri

Pek çok ebeveyn, çocukları oyalamak amacıyla dijital cihazlara yöneliyor. Barut, bu alışkanlığın yanlış olduğuna dikkat çekerek, "Dijital cihazlar bir 'ödül-ceza' ya da 'sakinleştirici' olarak kullanılmamalıdır," dedi. Bu tür bir yaklaşım, çocukların duygusal düzenleme becerilerini engelleyebilir.

Ebeveynler İçin Yol Gösterici Tavsiyeler

Ekran süresini günlük 1 saatle sınırlamak, çocukları kitap okumaya ve açık havada zaman geçirmeye teşvik etmek, daha sağlıklı bir gelişim için önemlidir. Ayrıca ebeveynlerin teknoloji kullanımı konusunda çocuklarına iyi birer rol model olması gerekmektedir.

Medya Okuryazarlığını Destekleme: Okullarda medya okuryazarlığının teşviki ve aileler için rehberlik hizmetlerinin sunulması, çocukların dijital dünyayla sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olabilir. Örnek olarak İskandinav ülkelerinde uygulanan 'ekran detoksu günleri' veya Japonya'daki sınırlı ekran politikaları verilebilir.