Erzurum'da Prematüre Bebekler Mucizevi Şekilde Hayata Tutundu

Erzurum'da Prematüre Bebekler Mucizevi Şekilde Hayata Tutundu

Erzurum'da inanılmaz bir sağlık mücadelesi sonucunda 25 ve 26 haftalıkken doğan iki prematüre bebek, aylar süren zorlu yoğun bakım süreçlerinin ardından sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. Hümeyra ve Eflin Maral adındaki bu iki kız bebek, düşük doğum kilolarına ve gelişmemiş organlarına rağmen gösterdikleri dirençle birçok kişiyi duygulandırdı.

Prematüre Doğum ve Zorlu Süreç

Aleyna Çankaya'nın kızı Hümeyra, bağlı bulunduğu Erzurum Şehir Hastanesi'nde 26 haftalıkken yalnızca 690 gram olarak hayata gözlerini açtı. Aydeniz Türköz'ün kızı Eflin Maral ise Ardahan'da 780 gram doğdu ve hemen ardından Erzurum'a sevk edilerek tedavi altına alındı. Bebeklerin birçok yaşamsal fonksiyonu tam olarak gelişmediği için nefes almakta güçlük çekiyor ve organ destek tedavisi alıyordu.

Dr. Sibel Tanrıverdi Yılmaz'ın Açıklamaları

Erzurum Şehir Hastanesi'nde görev yapan Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Sibel Tanrıverdi Yılmaz, iki bebeğin de organ gelişimlerini tamamlayabilmeleri için yoğun bakımda detaylı bir tedavi planı uyguladıklarını belirtti. Dr. Yılmaz, annelerin sabrı ve şefkati sayesinde bebeklerin büyük bir mucizeye imza attıklarını söyledi.

180 Günlük Mücadele: Eflin ve Hümeyra

Eflin Maral, 180 gün süren bir tedavi sürecinin ardından 3 kilo 490 gram ağırlığına ulaşarak solunum cihazından ayrıldı. Hümeyra ise 140 gün sonra sağlığına kavuşarak annesinin kucağına döndü. Ancak süreç, yalnızca fizyolojik bir rehabilitasyon olmanın çok ötesindeydi; annelerinin desteği bebeklerin en büyük gücü oldu. Eflin'in kalbinde yaşadığı sorun dolayı ek ameliyat ve uzun tedavi süreçleri yaşandı.

Duygusal Anlar ve Anne Yorumları

Türköz, kızının henüz doğumundan itibaren yaşadığı zorlu deneyimleri şöyle paylaştı: "Çok zor uykusuz günler, geceler geçirdik. Hastaneye dönmek ve günlerimizi bağışlamak karşılığını buldu. Kızımı tekrar kucağıma almak hayatımın en mutlu anıydı." dedi.

Sevgi ve Sabırla Gelen Zafer

Her iki bebek de büyük bir sevgi ve sabırla verilen tedavi süreçleri neticesinde hayata tutundu. Dr. Sibel Tanrıverdi Yılmaz'ın da vurguladığı gibi, burası yalnızca bir hastane değil; sevgi, sabır ve minik hayatların kazandığı bir mücadele alanı.