Son Dakika: Dünyanın 'Kalp Atışı' Nedir? Gizemli Schumann Rezo - Bilim ve Teknoloji Haberi | Nirvana Haber
Piyasa verileri yükleniyor...

Dünyanın 'Kalp Atışı' Nedir? Gizemli Schumann Rezonansı

Yayımlanma Tarihi: 17 Kasım 2025 23:49 | Son Güncelleme Tarihi : 05 Aralık 2025 06:00

Bazı insanların 'Dünya'nın iç sesi' dediği Schumann Rezonansı'nın ne olduğunu, nasıl oluştuğunu ve iklim değişikliği ile bağlantısını araştırdık.

HABERİN DEVAMI

Dünyanın 'iç sesini' duyduklarını iddia ediyorlar! Bilim 'Dünya'nın kalp atışı' olarak anılan o gizemi açıkladı: Schumann Rezonansı

Dünyanın birçok bölgesinde, özellikle Amerika ve Kanada'da, diğer insanların duyamadığı derinlerden gelen mırıltılar duyduğunu ve bunun 'Dünya'nın iç sesi' olduğunu iddia eden azımsanmayacak sayıda kişi bulunuyor. Bu vakaların birçoğu farklı sebeplere dayansa da, bir grup insanın işaret ettiği ortak bir olgu var: Schumann Rezonansı. Bilim insanları tarafından 'Dünyanın kalp atışı' veya 'Dünyanın nabzı' olarak da adlandırılan bu olgu, aslında gezegenimizin atmosferinde sürekli olarak meydana gelen gerçek bir elektromanyetik rezonanstır.

Peki, bu gizemli doğa olayı nedir, nasıl oluşur ve iddia edildiği gibi insanlar üzerinde gerçekten bir etkisi var mıdır?

Schumann Rezonansı Nedir ve Nasıl Oluşur?

Schumann Rezonansı, en basit tanımıyla, Dünya'nın yer kabuğu ile atmosferin üst katmanlarından biri olan iyonosfer tabakası arasında sürekli olarak oluşan küresel çaplı elektromanyetik rezonanslardır. Bu rezonansın oluşumundaki ana faktör yıldırımlardır.

Dünya üzerinde herhangi bir anda yaklaşık 2000 fırtına meydana gelmekte ve bu fırtınalar sonucunda her saniye 50 ila 100 arası yıldırım düşmektedir. Düşen her yıldırım, yer kabuğu ile iletken iyonosfer tabakası arasında bir yük alışverişi yaratır ve etrafa düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar saçar.

Bu dalgalardan spesifik bir frekansta olanlar, yani dalga boyu Dünya'nın çevresine (~40.000 km) eşit olanlar, iyonosfer ve yer katmanı arasında hapsolur. Bu iki katman, bir dalga kılavuzu gibi davranarak bu dalgaların sürekli yansımasını ve tüm atmosfere yayılmasını sağlar. Bu sürekli yansıma ve dalgaların girişimi, bir rezonans durumu yaratır.

Dünyanın 'Nabzı': 7.83 Hz

Bu rezonansın temel frekansı, yani 'kalp atışının' ritmi yaklaşık 7.83 Hz'dir. Bu değer tek olmamakla birlikte (14.3 Hz, 20.8 Hz gibi başka frekanslar da mevcuttur), en güçlü olanıdır. Dünya üzerinde yıldırımlar bir an bile durmadığı için, bu rezonans da pratikte süreklidir.

Rezonansın Tarihi ve Bilimsel Kullanım Alanları

Bu olgunun keşfi, Alman fizikçi W. Otto Schumann'a atfedilse de, temelleri 1893'te George Fitzgerald'a ve Nikola Tesla'ya kadar dayanır. 1952 yılında Winfried Schumann'ın yayımladığı makale ile konu bilimsel olarak formüle edilmiştir.

Bu olayın askeri alanda da kullanıldığı bilinmektedir. ABD, bir dönem Rusya'nın nükleer testlerinin takibini yapmak için Schumann rezonansı verilerinden faydalanmıştır.

İklim Değişikliği İçin Bir 'Termometre'

Günümüzde Schumann rezonansının en önemli bilimsel kullanım alanı iklim değişikliği araştırmalarıdır. Bilim insanları, bu rezonansı 'çok hassas bir küresel termometre' olarak kullanır. Küresel sıcaklıklar yükseldikçe, fırtınaların ve yıldırımların oluşma sıklığının da arttığı gözlemlenmiştir. Yıldırım aktivitesindeki bu değişim, doğrudan Schumann rezonansının gücünü etkiler. Bu veriler, bilim insanlarına küresel sıcaklık ve troposferdeki su buharı (sera etkisi yaratır) hakkında dolaylı ama kritik bilgiler sağlar.

Astronomlar da Güneş sistemindeki Jüpiter, Satürn ve uydusu Titan gibi diğer gezegenlerin atmosferlerinde benzer rezonansları araştırarak o gezegenlerdeki yıldırım aktivitelerini inceler.

İnsan Üzerindeki Etkileri ve Tartışmalı İddialar

Schumann rezonansının 'kalp atışı' olarak anılması, bazı çevrelerce yanlış yorumlanmakta ve olaya kutsal anlamlar yüklenmektedir. Rezonansın beyne iyi geldiğini, stresi azalttığını, uykusuzluğu giderdiğini ve hatta bazı kişilerin bu frekansı 'duyabildiğini' iddia eden popüler inanışlar mevcuttur.

Ancak bilimsel açıdan bakıldığında, bu kadar düşük frekanslı elektromanyetik dalgaların insan da dahil herhangi bir biyolojik organizmayı etkileyebilmesi şimdilik mümkün görünmemektedir. Uykusuzluk üzerine yapılan bir çalışmada rezonansa maruz bırakılan grupta iyileşme görüldüğü iddia edilmişse de, bu iddiayı destekleyecek başka hiçbir güçlü bilimsel bulgu yoktur.

Depremleri Öngörebilir mi?

Daha farklı bazı araştırmalar, Schumann rezonansı ile tektonik depremler arasında veya dinozorların yok oluşu arasında bir bağ olabileceğini öne sürmüştür. Tektonik depremlerin elektromanyetik dalgalanmalara sebep olabileceği ve bunun rezonansın şiddetinde değişimlere yol açabileceği düşünülmektedir. Tayvan'da yapılan bir araştırma, depremlerden bir hafta önce rezonansta dalgalanmalar olduğunu belirtmiştir.

Ancak, depremlerle Schumann rezonansı arasındaki bu ilişki henüz ispatlanmış değildir ve bu konuların hiçbiri yeterli düzeyde kanıtla desteklenmemiştir. Konu üzerine bilimsel araştırmalar devam etmektedir.

Yorumlar

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız

Henüz hiç yorum yapılmamış

İlk yorumu siz yapın ve tartışmayı başlatın!

DAHA FAZLA HABER
Reklam

Hava Durumu

Weather
Istanbul
Hafif yağmur
16 °C

Süper Lig Puan Durumu

1
Galatasaray
14 maç · 10G 3B 1M
33
2
Fenerbahçe
14 maç · 9G 5B 0M
32
3
Trabzonspor
14 maç · 9G 4B 1M
31
4
Göztepe
14 maç · 7G 5B 2M
26
5
Samsunspor
14 maç · 6G 7B 1M
25

Bizi Takip Edin

NirvanaHaber, size daha iyi bir deneyim sunmak için çerezleri kullanır. Çerez Politikamızı okuyarak daha fazla bilgi edinebilirsiniz.