Eski Yunanistan Başkanı Pavlopoulos: Ege'nin Yüzde 75'i Yunanistan'a Aittir

Yunanistan'ın eski Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos, Türkiye ve Yunanistan arasında yıllardır süre gelen Ege Denizi yetki alanları tartışmasına yönelik dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Pavlopoulos, uluslararası hukuka göre Ege'nin büyük bölümünün Yunanistan'a ait olduğunu savunarak, Türkiye'nin Ege üzerindeki hak iddiasının sınırlı olduğunu öne sürdü.

Bir konuşması sırasında değerlendirmelerde bulunan Pavlopoulos, Ege'nin yüzde 75'inin Yunanistan'a ait olduğunu, Türkiye'nin ise ancak yüzde 25'lik bir bölüm üzerinde hak iddia edebileceğini ifade etti. 'Eşit paylaşım olamaz.' diyen eski Cumhurbaşkanı, konunun uluslararası hukuk açısından net olduğunu ileri sürdü.

'Karasularının Yüzde 43,5'i Yunanistan'da, Türkiye'nin Sadece Yüzde 7,5'i Var'

Pavlopoulos'un en dikkat çekici açıklamalarından biri de karasuları oranlarına ilişkin oldu. Ege'deki karasuları dağılımına işaret eden Pavlopoulos şu ifadeleri kullandı:

'Karasularına baktığımızda Ege'nin yüzde 43,5'i Yunanistan'da, Türkiye'nin elinde ise yalnızca yüzde 7,5'i var.'

Bu rakamların Türkiye'nin Ege'deki taleplerini desteklemediğini savunan Pavlopoulos, Türkiye'nin zaman zaman gündeme getirdiği 'savaş tehdidi' değerlendirmelerinin 'uluslararası ve Avrupa hukuku açısından akıl almaz' olduğunu söyledi.

Pavlopoulos'un çıkışı, Türkiye ile Yunanistan arasında zaman zaman tırmanan Ege geriliminin yeniden gündeme taşınması ihtimalini artırdı. Ankara, uzun yıllardır Yunanistan'ın adaları kara suları üzerinden genişlettiği etki alanını ve 12 mil iddialarını kendi güvenliği açısından kabul edilemez buluyor.

Türkiye, Ege'deki sorunların uluslararası hukuk, hakkaniyet ilkesi ve karşılıklı diyalog temelinde çözülmesi gerektiğini vurgularken; Yunanistan ise BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni (UNCLOS) referans alarak geniş haklara sahip olduğunu savunuyor. Türkiye ise sözleşmeye taraf olmadığı için farklı bir hukuki değerlendirme yapıyor.

Bu nedenle Pavlopoulos'un son çıkışı, özellikle Yunan kamuoyunda destek bulurken, Türkiye tarafından tepki çekmesi beklenen yeni bir söylem olarak değerlendiriliyor.