Cevdet Yılmaz Milli İrade ve Türkiye'nin Geleceği Üzerine Konuştu

Cevdet Yılmaz Milli İrade ve Türkiye'nin Geleceği Üzerine Konuştu

ANKARA - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek Paneli"nde konuşarak Türkiye'nin geleceğine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, konuşmasında 15 Temmuz’un, milletin egemenliğine ve bağımsızlık ruhuna sahip çıktığı anları hatırlattı.

15 Temmuz'un Anlamı ve Hafıza

Yılmaz, hafızanın önemine dikkat çekerek, 15 Temmuz gecesi Türk halkının sergilediği cesaretin geleceği inşa etmek için temel bir dayanak olduğunu belirtti. Tarihi olayların doğru anlaşılmasının, bugün yaşanan ihanetleri daha iyi anlamlandırmamıza yardımcı olacağını vurguladı. "Haşhaşiler"den bu yana Türkiye'nin yüzleştiği tehditlere dikkat çekti.

Milli İrade Düşmanlığı ve Darbeler

Yılmaz, özellikle Türkiye'nin darbelerle olan mücadele geçmişine değindi. 15 Temmuz’un Türkiye tarihinde bir dönüm noktası olduğunu ve bundan sonra milli iradeye yönelik her türlü tehdidin dikkatlice analiz edilmesi gerektiğini söyledi. Meclis ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne yapılan saldırıların hedefinin doğrudan milli irade olduğunu ifade etti.

Uluslararası Tepkiler ve Medya

Yılmaz, uluslararası medyanın ve "demokratik" olarak adlandırılan ülkelerin, 15 Temmuz direnişine yeterince destek vermediğini dile getirerek bu durumun Türkiye açısından hayal kırıklığı yarattığını belirtti. Bununla birlikte, ulusal medyanın direnişe olan desteğinden övgüyle bahsetti.

Geleceğin İnşası ve Anayasa Tartışmaları

Ülke geleceğine dair değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, yeni bir anayasa için daha geniş bir toplumsal mutabakatın gerektiğini söyledi. Türkiye’nin demokratik standartlarını yükseltmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, anayasa çalışmalarının önemine işaret etti. Halkın yaptığı direnişin, Türkiye'nin geleceği açısından büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.

Son Notlar

Cevdet Yılmaz, ülkenin daha barışçıl ve huzurlu bir geleceğe adım atması gerektiğini ifade ederek, "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun bu hedefe ulaşmak için önemli bir yol haritası sunduğunu söyledi. Bu sürecin, Türkiye'nin güçlü bir demokrasiye evrilmesi açısından kritik önem taşıdığını belirtti.