Bolero Yerli Moda Sahnesinde Küresel Yılın Markası Olma Yolunda

Bolero Yerli Moda Sahnesinde Küresel Yılın Markası Olma Yolunda

İstanbul'da düzenlenen bir basın toplantısında, yerli tekstil markası Bolero yeni dönem stratejilerini açıkladı. Bolero, 2026 yılı itibarıyla ürünlerini dünyanın 50'den fazla ülkesine ihraç etmeyi hedefliyor. Marka, bu süreçte ihracat gelirlerini de %15 oranında artırmayı amaçlıyor.

Yenilikçi Stratejiler ve Kadın İstihdamı

Bolero Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Nazif Çelebi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, markanın geleceğe yönelik adımları paylaşıldı. Firma, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi büyüme stratejisinin merkezine alırken, %60 oranında kadın istihdamı hedefi ile dikkat çekiyor. Çelebi, "Her yeni makine her yeni istihdam bizim için sadece yatırım değil, bir inançtır" diyerek, Türkiye'nin üretim gücüne olan güvenlerini vurguladı.

Konfora ve Sürdürülebilirliğe Odaklanma

"Comfort Bodywear" adı altında iç giyim ve ev giyimi alanında da büyümeyi hedefleyen Bolero, bu alanlardaki ürünlerini hem yerel hem de global pazarlarda genişletmeyi planlıyor. Bolero, Türk hazır giyim sektöründeki yüksek katma değerli üretim zincirine daha güçlü bir katkı sunmayı hedefliyor.

Estratejik İşbirlikleri ve Yeni Pazarlar

Bolero, önümüzdeki dönemde global pazarda daha etkili olabilmek için marka satın alımları ve stratejik işbirlikleri planlıyor. Sermaye yatırımlarıyla dünya genelinde moda sahnesinde kalıcı bir Türk markası olmayı hedefleyen şirket, Amerika pazarına girmeyi de planlıyor. Avrupa pazarında pandemi ve ardından yaşanan krizlerin ardından, Bolero, Arap ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri ile Balkan bölgesinde büyümeyi hedefliyor.

Sürdürülebilir Enerji Yatırımları

Bolero, sürdürülebilir üretim stratejileri dahilinde yenilenebilir enerji yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Doğu Anadolu'da planlanan Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımı ile enerji maliyetlerini düşürmeyi amaçlayan marka, aynı zamanda çevresel etkileri azaltmak için "Yeşil Dönüşüm" programını başlattı. Suyun geri kazanımı üzerine önemli çalışmalar yürütüyor ve bu sayede çevresel ayak izini minimuma indirmeyi hedefliyor.