Beşiktaş'a Adanan Bir Ömür: 'Baba' Hakkı Yeten Kimdir?

Futbol tarihimizde bazı isimler vardır; onları anlatmaya gol sayıları, maç istatistikleri yetmez. Onlar bir duruşun, bir karakterin simgesidir. İşte bugün, Beşiktaş tribünlerinin 'Baba'sı, otoritenin ve adaletin sarsılmaz kalesi Hakkı Yeten'in doğum günü.

Takvimler 3 Aralık 1910'u gösterdiğinde başlayan bu hikaye, sadece Siyah-Beyazlı camia için değil, Türk sporu için de bir efsanenin doğuşudur aslında... Sert bakışları, tavizsiz disiplini ama bir o kadar da babacan yüreğiyle efsaneleşen Hakkı Yeten'i, doğum gününde o meşhur 'Beşiktaş Duruşu'nu hatırlayarak anıyoruz.

Vodina'dan İnönü'ye: Bir Kaderin Yazılışı

Hakkı Yeten'in hikayesi, 1910 yılında Vodina'da başladı ama hayat ona erken yaşta büyümeyi öğretti. Henüz 1 yaşındayken babası Binbaşı Mahmut Nedim Bey'i I. Dünya Savaşı'nda şehit verdiğinde, ailesiyle İstanbul'un yolunu tuttu. Çocukluğu kolay geçmedi; Kuleli Askeri Lisesi'ne girdiğinde edindiği o demir gibi disiplin, ileride yeşil sahalarda 'Baba' lakabıyla anılmasının da temellerini atıyordu.

Futbola Karagümrük semtinde adım atsa da, Beşiktaş'ın kurucularından Şeref Bey'in o büyük ısrarı ve gayreti, 1931 yılında tarihin akışını değiştirdi. Hakkı Yeten o gün Beşiktaşlı oldu ve o imza, bir kulübün kaderiyle bütünleşti.

Neden Herkes Ona 'Baba' Dedi?

Hakkı Yeten'e 'Baba' denmesinin sebebi sadece kaptanlık pazubandı değildi. O, sahada takım arkadaşları için bir ağabey, bir komutan, hatta bir koruyucuydu. Otoritesi öylesine kesindi ki; takım arkadaşı kırmızı kart görse, Baba Hakkı 'Çık' demeden o oyuncu sahadan çıkamazdı. Adalet duygusu ise bambaşkaydı; eğer kendi oyuncusu rakibe bir haksızlık yaparsa, hakemi beklemez, cezayı bizzat kendisi keserdi.

Anlatılan hikayelerden biri, onun otoritesini en iyi şekilde özetler; Tribünlerin hakeme tepki gösterdiği, küfrün havada uçuştuğu bir maçta tribünlere dönüp sadece bir 'Susun!' işareti yapması, binlerce kişilik stadyumu sessizliğe gömmeye yetmişti. Maç sonu hakemi koluna girip güvenle stattan çıkaran da yine oydu.

İstatistiklerin Ötesinde; Ağları Delen Golcü

Baba Hakkı'yı sadece sert mizacıyla hatırlamak haksızlık olur. O, aynı zamanda durdurulamaz bir gol makinesiydi. Beşiktaş formasıyla çıktığı 439 maçta attığı 382 gol, bugün bile yanına yaklaşılamayan bir rekordur. 'Ağları delen şut' tabiri onun için mübalağa değil, gerçeğin ta kendisiydi. Fenerbahçe ve Galatasaray ağlarına bıraktığı 60'tan fazla golle, derbilerin de en büyük kabusu oldu.

Beşiktaş'a Adanan Bir Ömür

Kramponlarını astığında Hakkı Yeten'in Beşiktaş sevgisi bitmedi, sadece şekil değiştirdi. Teknik direktörlük koltuğundan başkanlık makamına kadar kulübün her kademesinde hizmet etti. Bugün dillerden düşmeyen 'Şerefinle oyna, hakkınla kazan' ilkesi, aslında onun karakterinin Beşiktaş kültürüne yansımasıydı.

Başkanlığı döneminde kulübün kalıcı tesislere kavuşması için verdiği mücadele ve altyapıya verdiği önem, Beşiktaş'ın geleceğini kurtardı. Efsane başkan Süleyman Seba'nın o beyefendi duruşunun arkasında bile Hakkı Yeten'in tedrisatı, onun 'Baba' şefkati ve disiplini vardı.

'Dönüş Biletlerini Yırtarım!'

Onun hırsını ve kazanma arzusunu anlatan en güzel anılardan biri, bir deplasman maçının devre arasında yaşanır. Mağlup durumdaki takıma soyunma odasında şöyle kükrer Baba Hakkı: 'Bu oyun size yakışıyor mu? Ya bu maçı çevirirsiniz ya da dönüş biletlerinizi yırtarım, İstanbul'a yürüyerek dönersiniz!' Sonuç mu? Beşiktaş ikinci yarıda fırtına gibi eser ve maçı kazanır. Çünkü Hakkı Yeten için mesele yenilmek değil, mücadele etmemekti.

Mirası Emin Ellerde

Onuru her şeyin önünde tutardı. 1948 yılında tribünlerden gelen tek bir cılız ıslık üzerine, 'Bu formayı bana taraftar giydirdi, şimdi onlar istiyorsa çıkarırım' diyerek futbolu zirvede bırakacak kadar gururlu bir adamdı.

1989 yılında aramızdan ayrılan Hakkı Yeten'i 3 Aralık'ta, doğum gününde saygıyla anıyoruz... Beşiktaşlılar için o, siyah-beyazlı formanın içindeki ruh, semtin duvarlarına sinmiş bir karakterdi...

İyi ki doğdun, iyi ki geçtin bu dünyadan Baba Hakkı. Mirasın emin ellerde.