Beşiktaş Efsaneleri Dosyası: Sergen, Q7 ve Unutulmazlar

Türk sporunun 122 yıllık köklü çınarı Beşiktaş, 'halkın takımı' kimliği ve nesilden nesile aktarılan 'Beşiktaşlılık duruşu' ile Türk futbol tarihinde müstesna bir yere sahiptir. Şeref Bey'in fedakarlığıyla atılan temellerden, Baba Hakkı'nın otoritesine; Metin-Ali-Feyyaz efsanesinin kolej havasından, Ricardo Quaresma'nın estetik dehasına uzanan; Kara Kartal'ın tarihine yön veren ikonik figürleri ve bıraktıkları mirası mercek altına alıyoruz.

1903 yılında Serencebey'de bir konakta başlayan serüven, bugün milyonların gönlünde taht kuran dev bir camiaya dönüştü. Beşiktaş JK, sadece müzesindeki kupalarla değil, yetiştirdiği sporcular, camiaya mal olmuş sembol isimler ve kendine has kültürüyle Türk sporunun lokomotiflerinden biri oldu. Siyah-beyazlı formayı terleten yüzlerce isim arasından sıyrılarak efsaneleşenler, kulübün DNA'sını oluşturan en önemli yapı taşları olarak tarihteki yerlerini aldılar.

Temeller ve Fedakarlık: Şeref Bey ve 'Baba' Hakkı

Beşiktaş futbol şubesinin kurucusu Şeref Bey, kulüp tarihi için bir başlangıç noktasından çok daha fazlasını ifade etmektedir. Hastalığına rağmen kulübe bir stadyum kazandırmak uğruna gösterdiği insanüstü çaba, camianın fedakarlık üzerine kurulu temel felsefesini oluşturmuştur. Onun mirası, bugün hala Beşiktaşlıların hafızasında canlılığını korumaktadır.

Bu mirasın saha içindeki en güçlü temsilcisi ise Hakkı Yeten, nam-ı diğer Baba Hakkı olmuştur. 17 yıl boyunca giydiği formayla sayısız gole imza atan Yeten, sadece bir futbolcu değil, aynı zamanda saha içi ve dışındaki otoritesiyle bir disiplin abidesidir. Rakip oyunculara ve hakemlere karşı sergilediği adaletli tutum, Türk futbol tarihi sayfalarında Beşiktaşlılık duruşu kavramının somut örneği olarak kabul edilmektedir. Hakkı Yeten, oyunculuğunun ardından başkanlık ve teknik direktörlük görevlerinde de bulunarak kulübe ömrünü adamıştır.

Efsane Başkan ve 'Kolej Havası'

Beşiktaş tarihinin en parlak dönemlerinden biri, kulübün efsanevi başkanı Süleyman Seba döneminde yaşanmıştır. Seba'nın 16 yıllık başkanlık süreci, kulübün tesisleşme hamlesiyle ekonomik özgürlüğünü kazandığı ve sportif başarıların zirve yaptığı bir dönem olmuştur. Seba'nın 'Şerefli ikincilikler' söylemi ve centilmenliği, Türk futbolunda bir mihenk taşır.

Bu vizyonun saha yansıması ise 1980'lerin sonu ve 90'ların başında Gordon Milne yönetiminde kurulan kadrodur. Üst üste gelen şampiyonluklar ve namağlup şampiyonluk unvanı, bu dönemi eşsiz kılmıştır. Başarının merkezinde ise tribünlerin tekerleme gibi ezberlediği Metin-Ali-Feyyaz (Metin Tekin, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar) üçlüsü yer almaktadır. Saha içindeki taktiksel uyumları, kolej havası olarak nitelendirilen takımdaşlık ruhu ve kaydettikleri kritik goller, bu üçlüyü Siyah-Beyazlı tarihin en ikonik ve verimli hücum hattı konumuna taşımıştır.

100. Yılın Mimarı ve Sergen Yalçın Dehası

Kulübün 100. kuruluş yıl dönümü olan 2002-2003 sezonu, camia hafızasında ayrı bir öneme sahiptir. Bu tarihi sezonda, altyapıdan yetişen ve Türk futbolunun en büyük yeteneklerinden biri olarak kabul edilen Sergen Yalçın, liderliği ve sol ayağıyla attığı kritik gollerle şampiyonluğun baş mimarı olmuştur.

Özellikle Galatasaray'a attığı şampiyonluğu getiren golüyle tarihe geçen Yalçın, futbolculuk dönemindeki bu başarısını, yıllar sonra teknik direktör olarak kazandığı Süper Lig ve Türkiye Kupası şampiyonluklarıyla taçlandırmıştır. Sergen Yalçın, hem oyuncu hem de teknik adam olarak şampiyonluk yaşayan nadir isimlerden biri olarak kulüp efsanesi unvanını perçinlemiştir. Aynı dönemde forma giyen Pascal Nouma ve İlhan Mansız da hırsları ve yetenekleriyle bu dönemin unutulmazları arasına girmiştir.

İnönü'den Vodafone Park'a: Ricardo Quaresma

Beşiktaş'ın modern dönemine ve Vodafone Park'ın açılış sürecine damga vuran isimlerin başında ise Portekizli dünya yıldızı Ricardo Quaresma (Q7) gelmektedir. İki farklı dönemde Siyah-Beyazlı formayı giyen Quaresma, sadece istatistikleriyle değil, oyun stili ve tribünlerle kurduğu duygusal bağ ile bir fenomene dönüşmüştür.

Futbol literatürüne kattığı trivela ve rabona vuruşları, estetik çalımları ve hırslı yapısıyla Quaresma, Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi başarılarında kritik roller üstlenmiştir. 2016 ve 2017 şampiyonluklarında büyük pay sahibi olan 'Q7', yeteneği ve karizmasıyla kulübün gelmiş geçmiş en etkili ve sevilen yabancı oyuncularından biri olarak kayıtlara geçmiştir.

İstikrar ve Profesyonellik: Atiba Hutchinson

Yakın tarihin bir diğer anıt ismi ise Kanadalı futbolcu Atiba Hutchinson olmuştur. 2013 yılında sessiz sedasız transfer olduğu Beşiktaş'ta 10 sezon boyunca forma giyen Atiba, ilerleyen yaşına rağmen koruduğu fiziksel formu ve profesyonelliği ile 'Biyonik Adam' lakabını almıştır. Saha içindeki bitmek bilmeyen enerjisi ve aidiyet duygusuyla Atiba, kulüp tarihinin en çok forma giyen yabancı oyuncusu unvanını elde ederek, Beşiktaş tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.