35,4961
0.19%36,2985
-0.11%3.033,54
-1,00%9733.17
-1,00%Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pehlivanoğlu, Haberler.com’da Abdurrahman Yazıcı’ya değerlendirdi. Pehlivanoğlu, Türkiye’de cari dengenin ekonominin adeta belkemiği oluğunu söyledi. Bu konuda yapısal reformun kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
Ekonomi Editörü Abdurrahman Yazıcı konuğuna, cari işlemlerde son verilerin ne anlama geldiğini sordu. Prof.Dr. Ferhat Pehlivanoğlu, cari açığın Türkiye’nin kronikleşmiş sorunlarından olduğuna dikkati çekti. Türkiye’nin enerji ithalatı konusundaki bağımlılığı dikkat çeken Prof. Dr. Pehlivanoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:
2024 yılı Kasım ayı verileri, Türkiye ekonomisinin cari denge ve finansman yapısındaki kronik sorunları bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Cari açık, beş aylık bir aradan sonra yeniden 2 milyar 871 milyon ABD dolarlık bir seviyeye ulaştı. Altın ve enerji hariç tutulduğunda ise cari işlemler hesabının 3 milyar 443 milyon ABD dolarlık bir fazla vermesi, Türkiye’nin enerji ithalatına olan bağımlılığının çarpıcı bir göstergesi.
Cari açığın detaylarına bakıldığında, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının 5 milyar 235 milyon ABD dolarına ulaştığı görülüyor. Yıllık bazda ise dış ticaret dengesindeki toplam açık 54,6 milyar ABD dolarlık bir seviyede gerçekleşti. Bu tablo, ihracatın ithalatı karşılamakta henüz istediğimiz düzeyde yeterli olmadığını ve dış ticaretin hala Türkiye ekonomisinin en zayıf noktalarından biri olduğunu göstermektedir.
Ekonomi Editörü Abdurrahman Yazıcı, hizmet sektörü ve turizmdeki gelirlerin cari açıkta nasıl bir etkiye sebep olduğunu sordu. Turizmin cari açığı azaltmada önemli bir rol üstlendiğine değinen Prof. Dr. Pehlivanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
Kasım ayında hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 3 milyar 725 milyon ABD dolara ulaştı. Seyahat gelirleri, bu fazlanın çoğunluğunu oluştururken (2 milyar 630 milyon ABD dolarlık katkı), taşımacılık hizmetleri de 1 milyar 338 milyon ABD dolarlık net gelir getirdi. Türkiye’nin turizm sektörü, cari açığı dengelemekte hayati bir rol oynamaktadır. Ancak bu gelirlerin mevsimsellikten arındırılması ve alternatif turizm alanlarının geliştirilmesinin önemini de belirtmek yerinde olacaktır.
Sağlık turizmi, kongre turizmi ve dijital nomadlara yönelik (dijital nomadlar, teknolojiyi kullanarak mesleklerini veya işlerini herhangi bir fiziksel konuma bağlı kalmadan sürdüren bireylere denir) özel hizmetlerin geliştirilmesi, sektörün döviz kazandırıcı etkisini artıracaktır. Aynı zamanda, bu sektörün Türkiye’nin yumuşak gücünü destekleyen bir yapıyı ortaya koyduğunu belirtmek gerekir.
Cari açığın finansmanında, net doğrudan yatırımlar 4,2 milyar ABD dolarlık katkı sağlarken, portföy yatırımlarının 14,1 milyar ABD doları seviyesine ulaşması dikkat çekicidir. Kasım ayında 1 milyar 229 milyon ABD dolarlık net giriş kaydeden portföy yatırımları, hisse senedi piyasasında 39 milyon ABD dolarlık ve DİBS piyasasında 1 milyar 645 milyon ABD dolarlık alımla desteklenmiştir. Ancak bu kısa vadeli sermaye girişleri, ekonomideki kırılganlığı artıran bir unsur olarak da değerlendirilmelidir.
Doğrudan yatırımlar tarafında ise Türkiye’ye yurt dışı yerleşiklerden 1 milyar 139 milyon ABD dolarlık bir yatırım girişi olduğu görülmektedir. Buna karşın, yurt içi yerleşiklerin yurt dışındaki yatırımlarını 557 milyon ABD dolarlık bir artışla yükselttiği dikkat çekmektedir. Bu tablo, doğrudan yatırım girişlerinin artırılması gerektiğini göstermektedir.
Kasım ayında dış ticaret dengesindeki açık 5 milyar 235 milyon ABD dolarıdır. Bu açık, enerji ithalatının önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Özellikle, Türkiye’nin enerji ithalatına bağlılığını azaltacak yenilenebilir enerji projelerine öncelik vermesi gereklidir. Yerli enerji kaynaklarının devreye alınması ve enerji tasarrufunu teşvike yönelik politikaların hayata geçirilmesi bu sorunun önünü kesebilir.
Merkez Bankası rezervlerinde Kasım ayında 1 milyar 327 milyon ABD dolarlık net artış kaydedilmiştir. Ancak bu artışın kısa vadeli sermaye girişleri ve borçlanma yoluyla desteklenmesi, rezervlerin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri oluşturabilir.
2024 Aralık ayında Türkiye’nin enflasyon oranı % 44,38 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yüksek enflasyon, hem tüketici güvenini hem de yatırım ortamını olumsuz etkilemektedir. Şüphesiz ilerleyen dönemde enflasyonda kalıcı düşüşler geldikçe bu durum tersine dönecektir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini %47,5 olarak belirlemiştir. Ancak, yüksek enflasyon ortamında faiz oranlarındaki düşüşler fiyat istikrarına zarar verebilir. Bu konuda piyasalarda temkinli iyimserlik hakim durumdadır. Para politikasının enflasyon hedeflemesiyle uyumlu bir şekilde uygulanması, makroekonomik istikrarın sağlanması için kritik önem taşımaktadır.
Türkiye ekonomisi, 2024 Kasım ayı itibariyle cari açık ve finansman yapısındaki yapısal sorunlarla mücadele etmeye devam etmektedir. Hizmetler dengesi ve altın-enerji hariç cari fazla, ekonominin pozitif yanlarını ortaya koyarken; dış ticaret açığı ve kısa vadeli sermaye girişlerine bağlılık, kırılganlıkları artırmaktadır. Bu kapsamda; enerji bağımlılığını azaltan politika uygulamaları önemli olacaktır. Yenilenebilir enerji projeleri desteklenmeli ve yerli kaynaklara yönelik yatırımlar artırılmalıdır. Katma değerli üretim kritik öneme sahip gözükmektedir, teknoloji odaklı ihracat artırılmalı ve üretim yapısı dönüştürülmelidir. Türkiye’de turizm çeşitlendirmesi daha fazla çalışmamız gereken alanlardan bir diğeri, hizmet sektöründe alternatif alanlara yatırımlar yapılmalıdır. Finansal istikrar sağlayıcı politikalar daha değerli hale gelmiştir, kısa vadeli sermaye girişlerine bağlılık azaltılmalı, doğrudan yatırımlar teşvik edilmelidir. Son olarak enflasyonla mücadele tavizsiz bir şekilde sürdürülmelidir, para politikasının etkin kullanımı sağlanmalı ve fiyat istikrarı temel hedef olmalıdır. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin cari denge sorununu uzun dönemde azaltabilir ve ekonomik istikrarın temellerini güçlendirebilir. Ancak bu yolda, yapısal reformların ve sürdürülebilir politika temelli bir yaklaşımın benimsenmesi kritik öneme sahiptir.
Abdurrahman Yazıcı Haberler.com – Ekonomi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Ekonomi Türkiye Enflasyon farkı Borsa İstanbul Merkez Bankası Türkiye Ekonomi Turizm Enerji Finans Döviz
DÜNYA
29 dakika önceDÜNYA
30 dakika önceDÜNYA
1 saat önceDÜNYA
1 saat önceDÜNYA
2 saat önceDÜNYA
2 saat önceEĞİTİM
2 saat önce